Skip to main content

Dut Ağacı’ndan Lahburger’e: Çocuklarıma Barış Manço’yu Anlatmak

Yanlış hatırlamıyorsam, bayram harçlığımızla aldığımız ilk kasetlerden biri Barış Manço’nun 24 Ayar albümüydü. Dün akşam, eve dönerken yolda yine dinledim. Ben çoğu zaman albüm dinlemeyi seviyorum ve yine öyle yaptım. Liste dinlediğim de oluyor ama genellikle kendi listelerimden.

Geçen haftalarda da çocuklarla yolda olduğumuz zamanlarda birkaç defa yine 24 Ayar’ı açmıştım. Onların da sevmesini istiyorum. Bilmiyorum, belki de yıllar geçtikçe böyle oluyor, eski albümler daha güzel geliyor. Güzel hikâyeler anlatmışlar.

Mesela Lahburger bir harika. Bizim çocuklar da çok seviyor. “Bilinen şeyler ise her zaman söylenmez” demiş ya da “Güzel de bir, çirkin de; sevdim diyene.”

Pazar günü, kızımla ofiste çalışmaya gittik. Dönüş yolunda bana, “Dut Ağacı şarkısını açar mısın baba?” dedi. Kızımın “Dünü bilmeden bugünü yaşamanın bedeli” gibi bir söz duyması hoşuma gidiyor. “Mahalleli sonunu pek iyi görmezdi doğrusu” kısmını duyunca ne anlıyor bilmiyorum ama okulda duydukları beni daha çok korkutuyor.

Biz Barış Manço’yla, MFÖ’yle büyüdük. Çocuklarıma bunu fark ettirmeden biraz da olsa dayatıyorum. Nasıl olsa onlar kısa zamanda kendi kültürlerini oluşturmaya başlayacaklar. Bizim zamanımızın yaygın kültürünü bugün hâlâ takdir ediyorum. Üzüldüğüm şey ise, bugünün yaygın şeylerinin bana pek kültürel gelmiyor. Yaşlılık belki de böyle bir şey.

90’lar Türk müziği, Barış Manço, Barış Manço 24 Ayar albümü, Barış Manço kasetleri, Dut Ağacı şarkısı, Eski albümler neden güzeldi, Eski Türkçe şarkılar, Lahburger şarkısı, MFÖ ve Barış Manço, Türk müziğinde nostalji

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir